bir fırtına tuttu bizi

sigaraya başlatır dikkat https://www.youtube.com/watch?v=e17Ib5bturI

hakkini verdim mi biri bu turkunun cigeri deler gecer. huzunlenmemek ayiptir bu sarkiya.

mükemmel türküdür ya bi kac gündür cok sık dinledigim türküdür...

şu türküyü biri güzel söylese mükemmel olacak halbuki. değeri bilinmiyor amk.

O bizim kavuşlarımız yarim mahşere kaldı... Budur

bir türkü bu kadar muazzam olabilir

sigaramı bu güzellik eşliğinde yakıyor ve içiyorum

genelde değil aslında hep dinlediğim ve özellikle rakı masasında her kelimesini içtenlikle benimseyerek söylediğim şarkıdır. - o bizim kavuşmalarımız ah yarim,mahşere kaldı.

var mıymış dinleyen yav. :)

bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı o bizim kavuşmalarımız a yarim mahşere kaldı

selanik türküsü yanlış hatırlamıyorsam çok güzel bi türkü severek dinlerim haluk leventin seslendirmesi de güzel fakat bi kadın daha iyi söyleyebilir türküyü

"O bizim kavuşmalarımız a yârim mahşere kaldı"...

suskunlarda ki ibrahim'in söyleyişi geldi aklıma ve gözümden yaş damladı.. hayır bana kastınız mı var ? daha denemeye girecem ben :-(

Aha --- spoiler --- Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı Mapushanede yata yata Yanlarım çürüdü Pencereden baka baka a yarim Ela gözler süzüldü Pencereden baka baka a yarim Ela gözler süzüldü --- spoiler ---

hikaye bu ya; dal, yaprağına veda etmiş bir gün. yaprak da kendini bırakmış yapacak bir şey kalmayınca, düşmüş yere. öyle hemen düşmemiş, yavaş yavaş düşmüş, döne döne düşmüş. düşerken seyretmiş son kez ağacını, dalını, gülünü. gözlerinin içini onunla doldurmuş. tek tesellisi varmış ama yaprağın, tek bir tesellisi; hani nereye düşebilirdi ki o gül ağacının altından başka? en azından altında olurum, yanında olurum, kokusunu içime çeker, gülüşünü seyrederim diye düşünmüş. sonradan aklına gelmiş, her zaman olduğu gibi hep sonradan; ya rüzgar çıkarsa, savurursa onu gülünden diye? akla gelen başa mı gelir her zaman? bu hikayede gelmiş. çok geçmeden bir fırtına çıkmış ve savrulmuşlar. şimdi yaprak dalından uzaklarda bir yerde kurumakta. dal, yeni yapraklara gebe. artık bir daha ne o yaprak eski yapraktır, ne de dal, eskisi gibidir. fırtınaya tutulmak, ona izin vermek, ruhları da savurur der eski bir şair. kavuşmak mahşere mi kalır türküdeki gibi? kimbilir...

En güzel hali suskunlardaki ıska'nın söylediği hali olabilir. İnsanın içine içine işliyor. buyrunuz

O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı

Bir başlığımız vardı burada durduk yere adamın mına koyan şarkılar diye. Aynen öyle.

. --- spoiler --- Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı O bizim kavuşmalarımız a yarim mahşere kaldı Mapushanede yata yata, yanlarım çürüdü Pencereden baka baka aa yarim, ela gözler süzüldü Pencereden baka baka aa yarim, ela da gözler süzüldü --- spoiler ---

Başlık okunduğu an, devamını söylemeye başlamak. Veda filmindeki o sahneyi hatırlatır hep.. (bkz: Selanik göçmeni olmak)

Güven murat suskunlar da söylediğinde ilk kez duyduğum bu türküde ağlamıştım. Ne güzel bir türkü böyle..

Aahhh kurtlar vadisi ilk 97 bölüm

Aşırı anlamlıdır. Her dinlediğimde içim cız eder.

haluk levent'ten dinliyorum şu an. kusursuz bir yorum değil. ama tam da bu yüzden çok güzel. "mapushanede yata yata, yanlarım çürüdü."

O bizim kavuşmalarımız yarim mahşere kaldı.. Atatürk'ün kendi doğduğu toprağa kavuşamadığı acıyla dinliyorum bu şarkıyı

Şu yorumu çok güzeldir. Güzel bir kadın sesi daha da yakışıyor. Linque

Aman aman aman haldan düştüm

Türkünün şöyle bir hikayesi var imiş. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında bir nüfus mübadelesi gerçekleşiyor bildiğiniz üzere. Türkiye'de yaşayan Hristiyan Rumlar Yunanistan'a, Yunanistan'da yaşayan Müslüman Türkler ise Türkiye'ye göç etmek durumundadır. Hikayenin baş kahramanı Sabri adında bir gençtir. Henüz 15 yaşındaki Sabri'nin sevdiği bir kız vardır. Çocuk yaştadırlar belki ama birbirlerine çok aşıklardır. Mübadele zamanı Sabri'nin sevdiği kızın kalbi doğup büyüdüğü toprakları terketmek zorunda olmayı kaldıramaz ve kız, Sabri'nin kollarında can verir. Bu olay üzerine Sabri doğup büyüdüğü toprakları terketmeyi artık hiç istemez. Ama ailesinin zoru ile eski püskü bir gemiye bindirilir ve anavatana doğru yola çıkar. Sabri o olaydan sonra bir daha konuşmaz. Hem vatanını hem sevdiğini geride bırakmanın acısı ile sadece susar. Yaklaşık 10 yıl sonra suskunluğu bozar ve bir türkü söyler. """Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı O bizim kavuşmalarımız a yarim mahşere kaldı Mapushanede yata yata, yanlarım çürüdü Pencereden baka baka aa yarim, ela gözler süzüldü Pencereden baka baka aa yarim, ela da gözler süzüldü""" Bir Selanik türküsüdür. Tıpkı hikayesi gibi kesin olmamakla beraber, Atatürk'ün de en sevdiği türkülerden biri imiş. Benim de en sevdiğim türkülerden biridir ve ne zaman dinlesem aklıma Atatürk'ü getirir. Ruhun şad olsun paşam özlem ve hasretle, bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı... link

"pencereden baka baka aa yarim, ela da gözler süzüldü" güzeldir. çok güzeldir. "bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı o bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı.. o bizim kavuşmalarımız a yarim mahşere kaldı..."

İnanılmaz bir eser bu ya, gerçekten tüyleri diken diken ediyor.